Dünya çapında 100 milyon kişiye istihdam imkânı sağladığı tahmin edilen kooperatifler işsizliğin önlenmesinde ve yoksulluğun azaltılmasında da etkin bir araçtır. Bu bağlamda ev işleri çocuk ve yaşlı bakımı gibi hane içi işlerden sorumlu görülen bu yüzden de iş hayatına girişi ve iş hayatındaki hareketliliği oldukça kısıtlı olan kadınların hem ekonomik hem de sosyal hayatta daha aktif olabilmelerini sağlayacak yöntemlerin en başında kadın kooperatifleri gelmektedir. Özellikle kadınların istihdama katılımlarının yüzde otuz dört olduğu ülkemizde kadın kooperatifleri kadınların istihdama katılmasında mesleki ve sosyal alanlarda farklı yetkinlikler kazanmasında ve ekonomik kazanç sağlamasında çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda 2010 yılından itibaren ülkemizde kurucuları kadın olan ve kadın istihdamı sağlayan kooperatiflerin kurulmasına yönelik çalışmalar başlamıştır ve 2011 yılında sayıları üç yüz beş olan kadın kooperatiflerinin sayısı bugün tasfiye halindekilerle birlikte dokuz yüz kırk dörde çıkmıştır. Ülkemizde özellikle karar verme süreçlerine katılmada iş piyasasına girmede ve iş piyasasında yükselmede en dezavantajlı grupların başında gelen kadınların güçlendirilmesinde aktif bir rol oynamakta olan kadın kooperatiflerine yönelik ilgi giderek artıyor olmasına rağmen kadın kooperatifleri üzerine yapılan araştırmalar oldukça kısıtlıdır. Özellikle ulusal literatürde kadın kooperatiflerinin güncel durumları ve yaşadıkları sıkıntılar kadınların ekonomik ve sosyal güçlenmesinde kooperatiflerin oynadıkları rol ve kadın kooperatiflerinin kadınların sosyo-ekonomik güçlenmelerine katkısını ve kadınların hayatında yarattıkları değişim ve/veya dönüşümler göz ardı edilmiştir. Bu bağlamda bu kitap bir yandan literatürdeki bu boşluğu doldurmayı diğer yandan da kadın kooperatiflerinin kapasite gelişimine katkıda bulunmak amacı ile öneriler sunmayı hedeflemektedir.