Ali b. Ebû Talib.
Hiç şüphesiz insanlık tarihinin en önemli ve eşsiz şahsiyetlerinden biridir.
63 yıllık ömrünü sadece Allah'a ve O'nun Peygamber'ine adamıştı onun dünyadaki en büyük sevinci Rabbine karşı ilâhî sorumlulukları yerine getirmekti.
O sadece ve sadece bir muvahhid ve tam anlamıyla bir kul idi.
O özgür bir insandı. Yaşantısı baştan sona özgürce olduğu gibi kulluğu da özgürceydi. İbadeti ve mücadelesi cehennem ateşinden korktuğu yahut cennete olan tamahından değildi yalnızca Rabbine olan aşkından dolayı idi.
Onun şahsına münhasır özelliklerinden biri de şudur: Kendi yaşam öyküsünü doğduğu günden şehadet anına kadar hayatını kapsamlı bir şekilde beyan etmiş temeli yeni atılmış İslam toplumunun önemli meselelerini de dikkati nazara alarak en gerçekçi tahlilleri ortaya koymuştur.
Peki böyle bir şahsiyet yarım asırlık bir tarihi nakledecek olursa bugün tüm Müslümanlardan gizlenmiş hakikatler gün yüzüne çıkmayacak mıdır?
Elinizdeki bu eser ile hem İslamiyet'in ilk dönemlerini çok daha iyi anlayacağız ve hem de Hz. Ali'nin hayatını kendi dilinden okurken onun ne kadar mazlum ve muktedir olduğunu göreceğiz.