Seyrüsülûk hâlinde iken cezbenin hâkim olduğu zamanlar yükü taşıyamıyordum. Herkese çatıyor herkesle tartışıyordum her konuşana itiraz ediyordum. Kişinin yakasına yapışıyordum. Tartışma sürtüşme kavga... Birinde bir birahaneye girdim "sen sen sen!" dedim üç kişi çıkarttım. "Düşün önüme yürüyün!" dedim. Bir mescide götürdüm. "Sizin yeriniz burası namaz kılın!" dedim. Üçten biri girmedi ikisi girdi. Biri korkusundan namaz kılarken altını ıslattı. Onlardan biri benim gibi namaz kılan biri oldu. Ama bu hâl doğru değil. Mehmed Zahid Hocam: "Dua et bu hâl senden gitsin bu maneviyat sarhoşluğudur. Bu hâl senden gitsin ileride sana daha iyisini verecektir. Bu hâlin devam etmesi dervişin intiharıdır. Bu hâli taşıyamaz küfre düşersin!" dedi. Bu manevi hâlin alınması için tevbe ve dua ettim. Sonra sakinleştim. Taşıyamadığım yük benden alındı.