Dilin Afetleri/Âfâtü'l Lisân isimli eserin konusu adından da anlaşılacağı üzere "İnsanın ağzından çıkanlar neticesinde yol açabileceği zararlar" olarak özetlenebilir. Gazâlî kapsamlı ve karmaşık meseleleri öz olarak ele almada oldukça yetkindir. Lafı dolandırmaz konuyu her kabiliyetten insanın idrak edebileceği şekilde indirger. Bunu yaparken kendini yazdıklarından bağımsız tutmaz. Son derece samimi ve mütevazı üslubuyla okuyucuya "Dilin Afetleri" konusunu bizzat özümsediği mesajını verir. Uzun yıllar sürdürdüğü öğreticilik vasfı gereği muhatabın ne şekilde daha kolay anladığının bilincindedir. Anlatacağı konuyu önce bütüncül olarak ele alır. Daha sonra başlıklar ve gerekirse alt başlıklar halinde anlatmak istediklerini açıklar. Gazâlî muhatabına karmaşık gelen düğümleri adeta birer birer çözer. Nitekim pek çok eseri gibi Dilin Afetleri isimli eserinde de aynı metodu uygulamıştır.
Gazâlî selefin âdeti üzere anlatacaklarını önce ayetler ve hadisler ışığında daha sonra sahabi sözleri sonra tâbiîn ve varsa tebeu't-tâbiînden nakledilen sözlerle açıklar. Bu şekilde baktığımız zaman onun saydığımız kaynaklarda dağınık olarak bulunan "Dilin Afetleri" meselesini mümkün olan en verimli şekilde ve bir başucu kitabı niteliğinde toparladığını görürüz. Afetleri yirmi başlık altında toparlayıp okuyucunun bu sorunlarla tek başına başa çıkmasını beklemez. Şu da bilinmelidir ki sorunların sadece başlıklar halinde toparlanması ve örneklendirilmesi bile çok büyük bir emeğin neticesidir. Fakat o bununla yetinmez ve bahsi geçen sorunlardan kurtulmak için çözümler sunar. Bundan sonraki aşamayı ancak kişinin bireysel çabasıyla elde edebileceğini vurgular. Ona göre eğer insan şerefli bir hayat yaşamak istiyorsa dilin yol açtığı zararları iyi bilmelidir. En büyük âlimler bile dilin afetlerinden korunmuş değildir.