Emek ve kıymet söz konusu olduğunda bu coğrafyanın insanlarının iki konuda ciddi eksiği/ihmali var: İlki bir şeyin/kişinin varlığının kıymetini onu kaybettikten sonra anlamak... İkincisi ise sorunun çözümünü emeğin hakkının teslimini hep ötelemek...
Oysa insana topluma devlete dair kaybedişlerin telafisi yok. Kaybedilenler bir daha geri gelmez getirilemez. Çünkü hem kişi hem toplum hem de devlet olarak bu yaşanmışlıklar ve deneyimler biricik ve özel; dolayısıyla tekrar edilemez tekrar yaşanamaz.
Konuya getirdiği farklı yaklaşımlar ve cesur eleştiriler ile infaz hizmetleri personelinin hak ettiği değeri görmesi gayesine matuf yapılan bu söyleşi; yazarının kırk yıllık kamu hizmeti ve yöneticiliği deneyimi ile kurumsal ilişkilere yönetim/karar verme süreçlerine ve kurum kültürüne önemli katkılar verecektir.