Aradan yirmi seneye yakın bir zaman geçti... Hatta harbin biraz gerisine yedeklerden siperlere gönderileceğimiz geceden bir gece evvel bana tevdi edilen bu sırrı yirmi sene sakladım.
Artık bu vakanın bugün ne şahidi ne de kahramanı var.
Peki Hüsrev Bey niçin bu sırrı bana ifşa etmişti? Acaba günün birinde yayınlanacağını mı ummuştu?
Ne münasebetle?
O zaman bu imkan ve ihtimali söyleyecek olsalar en evvel ben gülerdim. Vaziyet bulunduğumuz mevki itibariyle ben de Hüsrev Bey'den daha az tehlikede değildim. Ben de onun kadar ölüm tehditleri altında yaşıyordum.
Fakat yine soracağım Hüsrev bey niçin bu sırrı bana ifşa etmişti?