İkinci arkadaşa yaptığım küçük şaka şöyle oldu. Tekel aleyhine çok çok ağır bir yazı yazmıştı. Bu yazıdan üç gün sonra Tekel İdaresi bu arkadaşa bir sandık içinde likör köpüklü şarap votka gönderdi. Daha doğrusu o böyle sanıyordu. Kapalı sandığı bize gösterip övündü. Akşam da sandığı bir otomobile koyup evine götürdü. Evde de karısına kaynanasına çocuklarına epiy atıp tutmuş:
-Biz bir yazı yazdık mı adamın işini bitiririz. Tekel sus payı olarak bana bir sandık içki hediye etti. Ben böyle hediyelerle susacaklardan değilim. Yarın daha ağır bir yazı yazayım da görsünler.
Arkadaşımızın ağır yazısı rakı şişelerindeki mantarların sıkılığından zor çıkarılmasından şikayetti.
Evdekilere bir zaman şişindikten sonra
-Açın bakalım şu sandığı! demiş.
Heyecanla sandık açılmış. İçinden tohuma kaçmış kırk hıyar çıkmış.