"Komünistler Kars kalesine kızıl bayrak çektiler." Bu efsane 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde ve sonrasında "komünizm tehlikesi"nin ülke çapındaki simgelerinden biri olmuştur. Kars kalesine kızıl bayrak çekildiği yoktu fakat Kars Türkiye'de devrimci sosyalist hareketin en güçlü olduğu yerlerden biriydi. Buna karşılık bu Kars deneyiminin hikâyesi hemen hiç anlatılmamıştır
Emin Karaosmanoğlu 1970'ler Karsı'nda anti-faşist mücadelenin başını çekenlerden Hasan Alıcı'yla söyleşisinde bu açığı kapatmaya dönük önemli bir adım atıyor. Kars Kalesi ve Kızıl Bayrak 1970'ler Karsı'na dair canlı tablolar çizerken dönemin sol hareketinin cesur bir muhasebesini de yapıyor. Meşruiyet kazanarak kitleselleşmenin etkileyici başarıları yanında "acemilikleri" farkındalık eksikliklerini de göz ardı etmiyor. 12 Eylül rejimi altındaki hapishane deneyimi ve bu arada tarih değerde bir işkence belgesi de yer alıyor bu anlatıda.
"İşçi esnaf memur geniş köylü kitlelerinin çıkarlarını koruma ve diğer hak mücadelelerinde şikâyet mekanizmaları bile değişmişti. Yaşamsal sorunlar devlete gitmiyor çözümler mahkemelerde aranmıyordu. Çoğu esnaf memur köylü sorunları için bile derneklere ve sol örgütlere gidiyorlardı."