Müslümanların en büyük açmazı yaşadıkları medeniyet krizidir. Bu medeniyet krizini aşabilmeleri için gelenek modernizm ve şehir üzerine düşünmeleri gerekir. Sorunlu ve sancılı şehirlerimizi inşa ve ihya edecek çözümler bulunmalıdır. Ancak o zaman sancılı şehirlerimizden yeni bir medeniyet yaratabiliriz. Kadim geleneği bilmeden modern dünyayı tanımadan bir şehir düşüncesi geliştirmek mümkün değildir. Zira medeniyet şehirlerde doğar şehirlerde yaşar şehirlerle birlikte ölür. Mehmet Kurtoğlu'nun şehir üzerine okumalarından ilhamla kaleme almış olduğu Şehristan kitabı özellikle edebî fikrî ve sosyal yönden şehri anlama ve tanımlama çabası gütmektedir. İbni Haldun'dan Max Weber'e Tanpınar'dan Calvino'ya Yunus'tan Mehmet Âkif'e Yahya Kemal'den Necip Fazıl'a ve Sezai Karakoç'a kadar büyük üstatların gözünden şehirlere bakmayı deneyen Kurtoğlu Müslümanların bugün yaşamış oldukları medeniyet krizine şehir açısından bakmaktadır. Ona göre bu medeniyet krizini aşabilmenin yolu kadim kültürümüzü yeniden keşfetmek ve şehir üzerine yeniden düşünmekle mümkündür. Yeni bir şehir düşüncesi oluşturmadan yeni bir medeniyet tasavvuru oluşturamazsınız. Bunun yolu da modern Batı'nın Hıristiyan seküler şehir anlayışına teslim olmaktan değil İslam şehir anlayışını yeniden inşa etmekten şehrin ruhunu/metafiziğini kavramaktan geçmektedir. Şehristan edebiyat üzerinden şehri okuma denemesidir.