"İyiler Erken Ölür" vecizesi hepimizin malumudur; 'ABD' ve 'Dışişleri' denilince yakın tarihte akla gelen ilk isim mertebesindeki Henry Kissinger da 100 yıllık ömrünü tamamlayıp öldü ama kanla özdeşleşmiş manevi mirasının varlığı hâlen sürüyor.
Eğer Amerikan dış politika kurumu büyük bir kaleyse Henry Kissinger da onun burçlarında dolaşan bir heyulaydı. Yarım yüzyıl boyunca savaş odalarında ve basın toplantılarında hep hazır ve nazır bir figür olarak Amerikan imparatorluğunun büyüme sancılarına çobanlık etti. Birçok savaş karşıtı aktivist için Kissinger Amerika'nın ahlaktan nasibini almamış reel politika alışkanlığını mükemmelen temsil ediyordu. Bürokrasiye ve statükoya meydan okuyup Soğuk Savaş'ın en buhranlı yıllarında dünyanın eksenini değiştirmeyi de bu düşünce yapısıyla başarmıştı.
Kissinger'ın yarattığı ve hâlen içinde yaşadığımız dünya ideal yatırım koşullarının silahların namlusundan çıktığı teamülleri benimsiyor. Bugün emperyal ABD ve kapitalizmin hegemonyası şimdiye kadar icat edilmiş en güçlü ordular tarafından destekleniyor. Bu kitap sistemi insana elitizmi genele yeğ tutan Kissinger'ın gezegenin dört bir yanındaki kaotik yörüngesini takip ediyor ve bu abidevi diplomatın reel politikayla bezeli kariyerinin her bir coğrafyada halkların kaderine hangi yollarla şerh düştüğünü gerekli tüm satır başlarını kapsayarak okurlarına sunuyor. Ayrıca onun tefekkür ve eylem tekniklerinin her birini ve günümüzdeki izdüşümlerini küresel siyasete bilfiil damga vurduğu ibretlik emsaller üzerinden bütün çıplaklığıyla izah ediyor.