Demokratik bir devlet düzeninin kurucu unsuru olan ifade özgürlüğü en önde gelen insan haklarından biridir. Dolayısıyla ifade özgürlüğünün kullanılabilmesi için devletin yükümlülükleri bulunmaktadır. Bununla birlikte ifade özgürlüğü mutlak haklar arasında yer almadığından sınırsız bir biçimde kullanılamaz. Temel hak ve özgürlükler özel hukuk ilişkilerinde de geçerlidir. Bu sebeple ifade özgürlüğü iş ilişkisinde de önem taşımaktadır. İş ilişkisinin başlangıcında iş başvurusunda bulunan bir adaya işverenin soru sorma hakkı ve adayın bu soruları hangi durumda doğru cevaplamakla yükümlü olduğu ifade özgürlüğü ile ilişkilidir. Bu süreçte sözleşme öncesi sorumluluk hükümleri uygulanır. İş ilişkisi kurulduğunda işçinin eleştiride bulunma ve bilgi uçurma hakkı işyerinde siyasi söylem ve sendikal faaliyetlerde bulunulması din ve vicdan özgürlüğünün iş ilişkisinde sürdürülmesi ifade özgürlüğünü ilgilendiren konulardır. İş sözleşmesinin devamında işçinin başta sadakat yükümlülüğü ile ifade özgürlüğü karşı karşıya gelebilmektedir. Bu sebeple işçinin işvereninin menfaatlerine zarar vermeme yükümlülüğü ile ifade özgürlüğü arasında denge kurulması gereklidir. Bu çalışmada ifade özgürlüğü ile iş ilişkisi arasındaki bağlantı incelenmiş tartışmalı konular üzerinde durularak eleştiri ve öneriler getirilmeye çalışılmıştır.