Buram buram özlem kokan öyküler... Anneye çocukluğa toprağa ağaca kuşa doğaya özlem; sevgiye merhamete kucaklaşmaya birlikteliğe özlem; barışa adalete insana özlem... Özlem yüklü sözcükler bir nehrin akması gibi hüzünle akıyor öykü yatağında.
"Kentin varoşlarında kayboluyordu varoluş. Durmadan geçiyordu yeni bir zaman yanından. Kuşlar yıldızlar füze sesleri binlerce ağıt; tonluk bombalar gibi üstünden geçip gidiyordu. Zamana gömülüp kalmıştı boğuk bir ses çıkamıyordu atmosferin yayılmasını sağlayan havasına karışamıyordu. Makinelerin böğürme sesi olan uçak ve bomba sesleri geliyordu sadece. Üzgün esrik şehirlerin iç titreten iniltisi ta uzaklarda dağların üstünde kımıldıyordu. Büyük bir korkunun tedirginliği bütün şehirlerin yüreğinde birikiyordu. Bir tufan gibi gelen savaş rüzgârı esip gürleyip bedenini titretiyordu. Yüzünü saçlarını ruhunu yalayarak geçiyor çekiyordu her şeyi ve herkesi içine."