1930'lu yıllarda "homo-economicus" kavramının sorgulanmaya başlaması ile neoklasik iktisadın bireyin rasyonel davranması gibi varsayımlarını farklı bir şekilde ele alan davranışsal iktisat psikoloji ve iktisat bilimlerinin birlikte ele alınmasını savunur. Davranışsal iktisat psikolojik faktörlü değişkenlerin karar vermede önemini ele alır ve deneylerle yanıtlar bularak insanları duygu ve dürtüselliğe maruz kalan çevre ve koşullardan etkilenen insanlar olarak kabul eder. Özellikle bireyin karar sürecinde farklı değişkenlerin rol oynaması ve ampirik bulgular günümüze dek davranışsal iktisadın birçok araştırmacı tarafından ele alınmasını sağlamıştır. Davranışsal iktisat araştırmalarından iktisatçıların bireyin ekonomik davranışını daha iyi anlamalarına yardımcı olan çeşitli teoriler ortaya çıkmıştır. Bunlardan yola çıkarak hükümetler ve işletmeler insanları belirli seçimler yapmaya teşvik etmek için politika çerçeveleri geliştirmektedir.
Bu bağlamda bu kitap 1980'lerden beri gelişmekte olan Davranışsal iktisat literatürüne katkıda bulunarak bu alanda teorik ve ampirik çalışmaları bütünleştirmektedir. Dürtme (nudge) seçim mimarisi sınırlı rasyonellik güven nöroiktisat mutluluk ekonomisi beklentiler gibi temel alt başlıklarla birlikte toplumsal cinsiyet eşitsizliği yapay zeka hayırseverlik felsefe finans konuları ile Davranışsal iktisat ilişkisi ele alınmaktadır.