İtiraf edelim ki boksa ilgi duyup başlamanın gizlenen amacı sokak kavgasında "dövülen" değill "döven" olmaktır
Ama işin içine girince şunu anlar ve öğrenirsiniz
"Adam dövmek için spor yapılmaz; spor kişinin kendini aşması için bir araçtır sadece."
Boks da bir spordur bence tüm diğer sporlar gibi. Fiziksel aksiyona dayalı bir idman antreman programı olan yani beden eğitimine dayalı; müsabakası belirli kurallar çerçe-vesinde yapılanbir spor.
Kısaca bir boks müsabakası ile bir başka spor müsabakası arasında hazırlık ve amaç anlamında fark yok.
Bu konuda bir anımı aktarayım
3.Geleneksel "Boks'a Emeği Geçenler" toplantısının onur konuğu Türk boksunun yüz aklarından Nazif Kuran ile karşılaştığımda;
" Hatırlıyor musunuz?; bir müsabakada beni dövmüştünüz" dedim
Cevabı şu oldu;
"Yanılıyorsun ben seni dövmedim sadece yendim."
Özetle; Boks'a gönül verenler de tüm sporcular gibi rakip-lerini yenmeyi hedefler.
Bu hedef için fizik güç olarak kendilerini geliştirmeye çalışırlar
Ama bu süreçte insani değerler ve özellikle ahlak olarak da arınma süreci yaşarlar
Konuyu daha iyi anlamanız için kitabın sonundaki Oğuz Aral'ın "İhtiyar Boksörler Kulübü" başlıklı yazısını okumanızı öneririm
Bu kitabı Boks'a gönül verenlerin emeklerini yaşadığımız parçası olduğumuz kentin ve ülkenin hafızasına kaydetmek için hazırladım
Umarım beğenirsiniz
Saygılarımla.
Salih Paşa HAZIR