Rumeli Muhâcirîn-i İslamiye Cemiyeti'nin ikinci yayını olan "Âlâm-ı İslâm Rumeli Meẓâlimi ve Bulgar Vaḥşetleri" Osmanlı İmparatorluğu'nun II. Meşrutiyet dönemindeki derin sosyal değişimleri ve cemiyetlerin önemini gözler önüne seriyor. Rumeli'den gelen muhâcirlerin yaşadığı zulmü açığa çıkararak cemiyetin insani amaçlarını ve çabalarını vurguluyor. Cemiyetin amacı göçmenlere yardım etmek kültürel faaliyetlerde bulunmak iskân politikasını takip etmek ve halk arasında köprü vazifesi görmek gibi önemli işlevleri yerine getirmektir. Bulgarlar başta olmak üzere Türklere zulmeden Yunan ve Sırp çetelerinin vahşetlerini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor ve bu zulme karşı sessiz kalmamanın önemini vurguluyor.
Eserde cemiyetin gazetesi ve yayınları aracılığıyla insanların bilinçlenmesine ve harekete geçmesine katkı sağladığı görülüyor. Cemiyetin insanlık dışı eylemlere karşı mücadelesini ve yayınlarla vahşetleri işleyenlere karşı tepkisini yansıtan kitap o dönemin toplumsal ve siyasi atmosferini okuyucuya aktarıyor. Dönemin Türkçesiyle yazılmış olmasına rağmen anlaşılabilir bir dil kullanarak geniş bir kitleye hitap ediyor.
Okuyucular bu eser sayesinde geçmişte yaşanan zulmü ve adaletsizliği daha iyi anlayarak insan hakları mücadelesine daha duyarlı bir şekilde katılabilirler. Kitap tarihi bir belge olmanın ötesinde insanlık tarihine dair derinlemesine bir perspektif sunuyor ve toplumsal vicdanı harekete geçiriyor. Bu eser insanlığın ortak değerleri ve adalet arayışıyla dolu bir geçmişi hatırlatıyor ve geleceğe dair umut verici bir perspektif sunuyor.