"Namik Kemal'in tiyatro projesi ve pratigi vicdana seslenmek üzerinedir. Ayni zamanda vatan fikrinin de mecrasi olan vicdani etkileyerek onun örtülerini kaldirip açarak ahlaki etkileyiciligi olan estetik deneyimler olusturmayi amaçlamaktadir Namik Kemal."
-Fatih Altug-
Islam Bey uzaktan uzaga Zekiye'yi sevmektedir ve gönüllü olarak orduya katilir. Vedalasmak üzere Zekiye'nin yanina gider. Islam Bey'e çilginca âsik olan Zekiye ise kilik degistirerek sevdigi adamin arkasindan gider ve gönüllüler takimina karisarak Silistre'ye kadar varir. Silistre'de ise kusatma altinda kalan askerler bir sekilde düsmani defetmek zorundadir.
Namik Kemal'in Vatan yahut Silistre oyunu ilk olarak 1 Nisan 1873'te Güllü Agop'un yönettigi Gedikpasa Tiyatrosu'nda sahnelenmistir. Kendisi için yeni bir teknik olan tiyatroyu Namik Kemal seyircinin duygulanimlarini harekete geçirerek vicdanin örtülerini kaldiran bir araç olarak görür ve belirli ahlaki davranislari benimsemis özneler üretmek için tiyatronun vicdanlardaki etkisini kullanmaya çalisir.
Ilk baskisi 1873'te yapilan Vatan yahut Silistre oyunu Bogaziçi Üniversitesi Türkçe Dersleri Koordinatörlügü'nde Türkçe dersleri veren Esra Demirkoparan tarafindan yayima hazirlanmistir. Editörlügünü ise yine ayni üniversiteden ögretim üyesi Nur Gürani Arslan yapmistir. Eserin bu baskisi dönemin diline ve ruhuna olabildigince uygun fakat günümüz okuru için de anlasilabilir olmasi amaçlanarak çevrilmistir.