Halid Ziya Uşaklıgil Servet-i Fünun ve Cumhuriyet Dönemi kurucu yazarlarındandır.Hikâye türünün de Türk edebiyatındaki ilk gerçek temsilcisi olarak kabul edilir. Hikâyeleri romanlarına oranla daha doğal ve yerlidir. Roman ve hikâyeleri dışındaki en önemli eserleri anılarıdır. Türk edebiyatında anı türünde en çok eser vermiş yazarlardandır.
Halid Ziya Uşaklıgil; hikâyelerindeki üslup teknik hikâye kişileri işlediği tema ve ele aldığı konularla Türk hikâyecilik tarihinde bir aşamadır. Dolayısıyla hikâye türüne getirdiği üslup ve teknikle hem kendi dönemindeki hem de kendisinden sonra gelen hikâyecileri etkilemiştir.
"Çocuklara bütün insanlar gibi bedbaht olmaya mahkûmken dünyanın eğlence zannedilen şeylerine hayretle dolu gözlerini açarak gülümseyen yarın dikenlerin arasında serileceklerinden habersiz bugün güneşe taze ruhlarını seren bu çiçeklere baktıkça ta gönlümün içinde bir ağlama hissi duyarım. Bunlarda bize benzeyecekler öyle mi? Tıpa tıp bize benzeyecekler. Hep o mücadeleler hep o emeller sonra hep o ümitsizliklerle o hüsranlar... Önlerinde ne korkunç girdapların kara derinlikleri ne korkunç uçurumların boşluklarını açılmış görecekler! Hayat ne zahmetlerle dolu bir yol"