Paris'in ünlü Palais Garnier operası dışarıdan bakıldığında görkemli bir yapı gibi görünse de duvarlarının arasında karanlık bir sır gizliyor. Bu sırrın anahtarı operanın derinliklerinde saklı gölgeler arasında dolaşan bir hayaletin elindedir.

Christine Daaé operanın genç ve yetenekli bir sopranosu olarak sahneye çıktığında bilmeden karanlık bir oyunun içine sürüklenir. Phantom'un gizemli figürü hem yeteneğine hayranlık duyduğu hem de korktuğu bir varlıktır. Onun etkisi altına giren Christine gerçek ve kurgu arasında gidip gelen bir labirentin içinde kendini bulur.  "Karanlık Oyun" okuyucuları Paris'in gölgelerinde bir labirentte kaybolmaya davet ediyor. İhtiras ihanet ve intikamın çarpıcı bir karışımı her sayfada yeni bir sırrı ortaya çıkarıyor. Maskelerin ardında yatan gerçeklerin dehşetiyle yüzleşirken okuyucuların nefesleri kesiliyor. Bu destansı ve acımasız hikaye insanın karanlık yönleriyle yüzleştiği bir yolculuk sunuyor. Operanın perdesi aralandığında gerçek ve kurgu arasındaki ince çizgi silinir ve okuyucular karanlığın kalbine doğru bir yolculuğa çıkar.