Geceye dualarımı gizledim
Karanlığa seni giydirdim çırılçıplak;
Ezan vaktine her yemin ettiğimde
Şafağı emziririm sabah sökülürken bedenimden.
Bu yüzden atlas kelebeği gibi cehennem rengindeyim
Turna kuşuna vurulmuş bir adam derdindeyim.
Kırgın kalbimde mayalanmış yalnızlık
Ardına bakmadan biten bir öyküde vuslat.
Zemheride baharı hatırlamış kardelen kadar avutulmuş yokluğum
Saçlarını rüzgâra bağlamış bir fısıltıdır sevmek
Ve çığlıkları boğulmuş bir ıslıkta kaybolmaktır hatıralar.
Gözlerim mercan yutmuş bir kuyu
Ellerim darağacında kalmış hayallerim
İyileşmeyecek yaralarda yaşar aşk;
Yanarken ateşi özlemektir ayrılık
Avazı çıktığı kadar susmaktır kendin olmak.
Gelincik açmış bir yeşil sana her bakışım
Kan kusmuş bir akşam zamanı;
Nasıl sızlıyorsa terk edilmiş parmakların
Öyle göveriyor sazın telinde türkülerim.
Öpülmemiş bir yağmurda kaldı duvağım
Yalın ayakları üşümemiş bir kar tanesiyken yüreğim;
Ölmek kadar yakınmış sevdalanmak
Ve delirmek için yaşamak;
Her hatırladığımda hazanı
Seni unutmak kadar zormuş sevilmek.
Geceye dualarımı gizledim
Karanlığa seni giydirdim çırılçıplak;
Ezan vaktine her yemin ettiğimde
Şafağı emziririm sabah sökülürken bedenimden.
Bu yüzden atlas kelebeği gibi cehennem rengindeyim
Turna kuşuna vurulmuş bir adam derdindeyim.