Sık ağaçlarla çevrili kayalıkların arasından incecik bir yol geçiyordu. Yol birbirini tamamlayan kayaları sanki ikiye bölüyor aralarında uçurumlar açıyordu. Bu uçurumların kenarları irili ufaklı oyuklarla kaplıydı.
Oyuklardan bir tanesi ise diğerlerinden tamamen farklıydı. Elbette onunda içinde yılan çıyan her türden örümcek vardı. Lakin bir de ufak bir sandık barındırıyordu o karanlık dünyasının içinde.
Yüzlerce yıl öncesinde yazılmış on rulonun saklı olduğu sandık içinde okunmayı bekleyen satırlarıyla öylece duruyordu. Tozlu kapağını kaplayan örümcek ağları onu korumaya almış olsa da kapağının aralanması için bir insana ihtiyacı vardı. Oysa bu kayalıkların arasına yıllardır bir tek insanın yolu düşmüş değildi.
Yeniden seçilen mahkumlar bu sefer ant içerler nedensiz sonu belirsiz bu düzeni bozmaya. Son mahkum olmaya...
ONLAR ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI!
NAM- I DİĞER ÖLÜM MAHKUMLARI!
Ölüm mahkumlarının aşk kıskançlık mücadele ve heyecanla dolu zorlu yolculuğu eşlik ederek Güneş ve Ay Tapınakları arasına incecik ipliklerle dokunmuş tasavvufî mistik dokuyu keşfetmeniz; kendi içsel uyanışınızı gerçekleştirmeniz temennisiyle...