Toplumsal yapıyı dün olduğu gibi bugün de üretim araçlarına sahip olanlar belirliyor.Söz konusu belirleyicilik eğitim için de geçerlidir. Nitekim egemen olma eğitimde de egemen olmayı gerektirir. Bu çalışma Türk eğitim politikalarının parti ve hükümet programlarındaki yansımalarından ve dönemsel uygulamalardan yararlanarak eğitimde Atatürkçü düşünce sisteminden sapmaları ortaya koymaya çalışmaktadır.Ayrıca bu çalışmada Türkiye'de eğitim politikalarının iflas ettiği kabulünden yola çıkılarak bugünlerde "her derde çare" olarak sunulan sivil toplumun Türk Ocakları ve Eğitim-Sen özelinde yerindeliği güncel bir tartışma konusu olarak ele alınmaktadır.