Bir garip adam vardı kafilenin içinde. Ne siması ne konuşması etrafındakilere benziyordu. Sürgündü. Asırlık bir çınarın durgunluğu vardı üzerinde. Onu karşılayanlar garip bir duyguya kapıldılar önce; bir çınardı sanki gelen bir çınar arıyordu kendi neslinden!
Onu dağların yalnız ağacı yaşlı çınara götürdüler. Bu yörenin yabancısıydı yaşlı çınar bir eşi daha yoktu civar dağlarda. Eşini bulmuştu Barla yaylalarının yalnız çınarı.
Üç sütun halinde semaya yükselen bu mehteşem çınarın dalları arasına bir kulübecik yapıldı. Misafir çınar da aradığını bulmuş gibiydi. Hikayesini anlattı ulu çınar yaşlı çınara birbirlerine kaynaştılar dertleştiler uzun uzun.