Kadının onuru yatakta kırılırsa eğer insan olduğunu bile unutur. Ayağa kalktığı andan itibaren et yığınından başka bir şey değildir artık! Ve o et yığınını istediğiniz kadar parçaya kolaylıkla bölebilirsiniz. Bedeni öyle hızlı çürümeye başlar ki çevreye yayılan kokusuna dayanabilmeniz imkânsızlaşır. İşte bu koku kadına değer vermeyen küçük gören aşağılayan yok sayan çürümeye yüz tutmuş insanlığın kokusudur. Ama çoğu insan kokunun kadından çevreye yayıldığını zanneder ve hızla uzaklaşır yanından taze kokulara doğru onları da çürütebilmek için...
***
Ve pembe bir masal başlar böylece...
Bunun böyle sürüp gitmeyeceğine karar veren kadınlar kendilerine taş atan erkekleri öldürmeye karar vermişler.
Bazı kadınlar şiirler yazmış dizelerinde öldürmüşler adamları...
Ya da yaptıkları resimlerde canavarların ağzından püskürttükleri alevlerle yakmışlar...
Kimisi şarkı söylemiş notaların içinde boğmuş...
Bazıları ise kitap yazmış satır aralarına sıkıştırıp kesmiş nefeslerini...
Saçları is kokan kadınların her biri katilmiş artık; ellerine değil de ruhlarına kan bulaşan!