Alfred R. Wallace bilim dünyasının sınırlarını zorlayarak Modern Spiritüalizmin temellerini titizlikle savunuyor. "Modern Spiritüalizmin Savunması"nda Wallace bilim ve spiritüalizmin birbirine zıt olmadığını aksine birbirini tamamlayıcı gerçeklikler olduğunu öne sürer. Bu eser materyalizmin dar görüşlülüğünün ötesine geçip spiritüalizmin aşkın gerçeklerini kanıtlama girişimidir. Wallace'ın argümanları sadece bilim adamlarının değil herkesin anlayışını derinleştirecek şekilde sunulmuştur. Spiritüalizmin bilim ile uyum içinde gelişebileceğini ve geleceğin ahlaki ve dini sistemlerine yön verebileceğini savunarak Wallace materyalizmin sınırlarını aşan bir perspektif sunar.
Bu eser popüler olmayan gerçeklerin ve teorilerin sıklıkla karşılaştığı muhalefetin üstesinden gelmeye çalışırken spiritüalizmin bilimsel topluluk içindeki yerini sağlamlaştırma çabasını gözler önüne serer. Wallace doğa tarihi paleontoloji ve antropoloji alanlarındaki çalışmalarıyla tanınan bir bilim insanı olarak spiritüalizmin bilimsel bir temele sahip olduğunu kanıtlamaya adanmıştır. "Modern Spiritüalizmin Savunması" spiritüalizmin sadece bir inanç sistemi olmadığını aynı zamanda bilimin ışığında incelendiğinde kendini doğrulayan bir gerçeklikler dizisi olduğunu ortaya koyar. Wallace türlerin kökeni üzerine yaptığı çalışmalarla Darwin'e meydan okurken insanın anlamını ve kökenini açıklamak için üstün bir zekanın gerekliliğine dikkat çeker.