Her şeye güldüğümüz mutlu yıllardı. Biz çocuktuk anne babalarımız da gençti. Başkaları yaşlanır başkaları eksilir sanırdık. Biz değil başkaları... Salkım Sokak ve "bizimkiler" dokunsam canlanacak bir fotoğraf gibi...
Kalabalık göçmen ailelerin iç içe yaşadığı küçücük evlere dünyanın en bereketli sofralarının sığdığı; tertemiz umutlu erkenci insanların birbiriyle derdini ve ekmeğini paylaştığı İzmir'de gizlenmiş bir harikalar dünyasıydı sanki o sokak. Solmayan renkleri çiçekleri coşkusu bulaşıcı neşesi Boşnak halayları İzmir zeybekleri Rumeli türküleri şenlikli kutlamaları ile geldikleri yeri yuvaya dönüştüren insanların inancıyla kurulan bu dünya büyüttü bizi.
Eksik yapbozumun tüm parçalarını saklayan yetişkinliğimize liman olan bu sokağın hikâyesine gidenler kalanlar yaşananlar hatıralar da dâhildi ve hepsi anlatılmalıydı... Çünkü ben bir mahalle çocuğuyum bilek-yürek gücüne ve kahramanların "geçmiş" değil "geniş" zamanlarda yaşadığına inanırım.