Bu topraklarda gündem edilmesi konuşulması biraz netameli olan "Kemalizm" eleştirisi var çalışmada. Bilinmeyen bilindiği zannedilen nice düşünce yaklaşım ve olayın kaynaklarıyla ilgilisine sunulduğu kitapta; hakkın hakikatin adaletin şahitliği yapılmaya çalışılmaktadır. Kitap Müslümanlar için tek geçerli ve bağlayıcı şeyin Yüce Allah'tan gelen ve O'nun peygamberi Hz. Muhammed'le (sav) anlamını bulan yüce ve aziz dinimiz İslam'ın ölçüleri ve prensipleri olduğunu anlatıyor. Yaratıcının aynı zamanda hükmedici düzen koyucu hayatın her anında ve alanında söz sahibi ve karar mercii olduğunu tekrar hatırlatıyor.
Kitapta; Osmanlı döneminde seçimler seçimlerin yapılması ve parlamentonun toplanmasından sopalı seçimlere; Mustafa Kemal'in hiçbir şekilde muhalefet istemediğinden inkılâpların oluk oluk kanların akıtılarak yerleştiğine; cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte her şeyin oldubittiye getirilmesinden "Takrir-i Sükûn" yani zulüm yani şiddet kanununun nice canlar yakıp nice ocaklar söndürdüğüne İstiklal Mahkemelerinde işlenen eşsiz katliamlara ve idam edilenlerin son sözlerine; Mustafa Kemal'in Nutuk eserinin ne içerikte olduğuna ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığına; yine Mustafa Kemal'in yaşantısından belli başlı karelere kadar nice gün yüzüne çıkarılmayan çıkarılmak istenmeyen belki çekinilen gerçeklerin perdesi aralanıyor.