Karabatak 75. sayısında dosya konusu olarak Türk düşünce tasavvuf ve edebiyat tarihinin önemli ve mümtaz ismi Mevlâna Celaleddin Rûmi'yi sayfalarına taşıyor. Mevlâna'yı kapsamlı bir şekilde ele almaya bir sayı yetmeyeceği için dosya konusunu iki bölüm olarak okurlarına sunuyor Karabatak. Mevlâna'nın kişiliği şairliği düşünce dünyasına getirdiği yenilikler günümüzdeki etkileri; alanında yetkin isimler tarafından ele alındı özenle hazırlanan yazılarla okurlara sunuluyor.
Öykü ve şiirlerde de dosya konusu olan Mevlâna'ya yer veren şair ve yazarlarımız eserlerinde Gazze'yi de unutmadılar. Bölgede yaşanan soykırıma karşı şahitliklerini ve tepkilerini sanatları ve eserleriyle göstermeye devam ediyorlar.
Röportaj konuğumuz Dursun Ali Tökel'di. "İlk şiiri ilk insan söyledi ve eminim son şiiri de son insan acının meyvesi olarak söyleyecek ve perde böyle kapanacak!" diyen Tökel Ahmet Akarsu'nun tasavvuftan sinemaya Divan şiirinden edebiyatın geleceğine kadar birçok konuda sorularını cevapladı.
Deneme bölümünde Hasan Akay Kitab'ı yakmak isteyenlerin beslendiği karanlığı ve neden başaramayacaklarını yazdı. Süleyman Unutmaz Nuri Pakdil'le beraber yürümek için "Parola nedir!" diye sordu.
Karabatak bu sayısında projektörünü çıkarmış olduğu ikinci çocuk kitabıyla "oyunların unutulup gitmemesini" isteyen Güler Ekiz'e yöneltti. "Çocuklardan aldığım ilham ezberleri bozmamı sağladı" diyen Ekiz kendi çocukluğuna ve kahramanlarına dair sorularımızı yanıtladı.
Gezi bölümünde F. Hande Topbaş Oksitanya Bölgesine gitti Ortaçağ hikâyesinin içinde Engizisyon mahkemelerinin izini sürdü.
Yeni bölümümüz Bir Mekân'da Orhan Gazi Gökçe Depo No:4 örneği üzerinden şehirleşme konusunu ele aldı.
Kitap tanıtımları tiyatro bölümü ve görsel sanat eserleriyle zenginleşen 75. sayısıyla Karabatak bir kere daha okuruyla buluşuyor.