Stendhal'in bitiremediği ve ölümünden sonra yayımlanan Féder ya da Paragöz Koca kısa süren bir aşk evliliğinden sonra dul kalan Marsilyalı genç ressam Féder'in dünyayı fethetmek ve servetine servet katmak için her şeyi yapmaya hazır bir hâlde geldiği Paris'te tanıştığı sonradan görme aileyle sınavını ele alıyor. Ailenin hırslı para babası başı Boissaux'nun dünyalar güzeli karısı Valentine'e âşık olan Féder binbir entrika yardımıyla bu aşkına karşılık bulmaya çalışıyor.
"Marsilya'nın en yakışıklı gençlerinden biri olan Féder on yedi yaşında baba evinden kovulmuştu çünkü Büyük Tiyatro'dan bir aktrisle evlenerek yakın zamanda büyük bir hata yapmıştı. Son derece ahlaklı bir Alman ve uzun zamandır Marsilya'da yerleşik zengin bir tüccar olan babası Voltaire'e ve Fransız ironisine günde yirmi kez lanet ediyordu; belki de oğlunun tuhaf evliliğinde onu en çok öfkelendiren şey oğlunun kendini haklı çıkarmak için kullandığı birkaç Fransız usulü sözlerdi."