"İşin en zor yanı bu olmalı. Atilla ile birlikte tuvalete giriyoruz. Aynı kabine iki erkek girdiğimizi görüp garipseyenlere gülümseyerek rahat olun sandığınız gibi değil mesajı gönderiyorum. Atilla yüzüme bakmaya utanarak kemeriyle boğuşuyor. Kemerini çözüp pantolonunu indirirken yardım ediyorum. Ne kadar güçsüz olduğunu fark ediyorum; hastalık gücünü yemiş tüketmiş kemerini çözmeye hâli yok. Dar tuvalette ikimize yetecek yer yok. Atilla'yı kenara kaydırıp cebimde hazır ettiğim ıslak mendillerle oturağını temizleyip kuruladıktan sonra onun oturmasına yardım ediyor ve çıkıyorum. İkimiz için de zor bir durum. Tüm bunlar olurken Atilla tek kelime etmiyor. Başkasının bakımına muhtaç olmak nasıl bir şey anlamaya başlıyorum. Tanrım beni bu duruma düşürme lütfen diye içimden dua ediyorum. İçeriden Atilla'nın kesik kesik nefes alışını duyuyorum. 'İyi misin dostum? Yardım gerekiyor mu?' 'Yok Arif ben hallederim' diyor."