Nare Mihmallı birçok şeyden mahrum kalan ve
baba baskısıyla büyütülmüş genç bir kızdır.
Babasının her ne kadar göz bebeği olarak bilinse de
annesinden g.rdüğü sevgi eksiktir. Ailesinden gizli çalıştığı
dernek üyeleriyle birlikte Karamus'taki köy okullarına yardıma giderken bir grup terörist tarafından kaçırılır ve
günlerce esir kalırlar.
Teröristlerin içine sızmış bir asker ona kurtarılacaklarını söyler ama Nare bu sözlere tam olarak inanmaz. Bir olay sonucunda asker olduğunu söyleyen bu ajana karşı duyduğu güven tamamen sarsılır böylece başının çaresine bakmaya karar verir.
Kendini ve esir düşen diğer sivilleri kurtarmak için bir yol bulur ama bu yola girdiğinde bir uçurum kenarında
kendinin en yabancı hâliyle tanışır.
O kişi öyle yabancıdır ki sırtı kayalıklara dayalı gü.lükle
nefes alıp verirken ve üstelik vücudunda kırılmadık kemiği dahi kalmazken onu bulan buz mavisi gözlerin sahibi
Yüzbaşı Vural Emir ona daha tanıdıktır.
"Zaafların insanların köşeli yanları olduğunu söylerler.
'İnsan zaafları kadar zayıf' derler. İnsanı zaafları vurur
zaafları yaşatır. Eğer bu dünyada en büyük zaafın
vatanınsa ilk önce seni oradan kanatırlar.
Bu dünyadaki en büyük zaafınızın ne olduğunu
hiç düşündünüz mü?
Bu dünyadaki en büyük zaafınızı birine itiraf ettiğinizde
ne olacağını hiç düşündünüz mü? Bir insana zaaflarını göstermek şarjörü dolu bir silahı eline verip tetiği çekmemesi için
yalvarmaktan farksızdır."