Annesinin ölümünden sonra babasının alkolizmiyle mücadele eden Demet hayatında bir kaçış yolu olarak çocuğu olan bir askerle evlenmeyi seçer. Demet korkuları ve yaralarıyla yüzleşirken tıpkı kendisi gibi yaralı olan beş yaşındaki Talha'ya annelik yapmaya çalışır. Henüz kendi çocuğunu doğurmadan anne olmanın güzelliklerini keşfederken yüreğindeki sevgi gittiği her yere ışık saçar. Demet gençliğinin verdiği canlılık ve sevgiyle buz gibi bir kalbe sahip olan kocasının yüreğine güneşi doğurur. Dokunuşu ve gülümsemesiyle kocasının kalbindeki soğukluğu eritir. Sevginin gücüyle aile bağlarını güçlendirir ve hayatlarına anlam katar. "Ben senin annenim Talha. Sen benim sahip olduğum en değerli varlıksın."