Nuri Pakdil'in "Otel Gören Defterler" üst başlıklı kitaplarının bir özelliği de özümsenmiş yaşam öyküsü oluşudur. "Otel Gören Defterler" Nuri Pakdil'in salt "otel" serüvenini anlattığı kitaplar değildir. Hangi mekânda olursa olsun onun zihinsel üretimi bilinçsel duruşu evrenselliğe odaklıdır.
Elbette mekâna ve zamana ilişkin gözlemleri algıları duyguları düşleri yazıyı yaşamla örtüştüren enstantaneler olarak yazıda yer alır; ama orada durmaz. Bir hesaplaşma olarak muhalif bir duruş olarak sorgular sorgulatır ve okuru da bu sorgunun içinde yer almaya zorlar.
"Otel Gören Defterler" hüzünlü bir kalbin insan sevgisiyle dolu bir dervişin yalnızlığının yaşanmışlıklarının kelimelerle ifade edildiği bir içsel yolculuk kitabıdır.
Şehirlilik şehirde yaşamak değil amaçlı eylemli yaşamaktır. Büyük amacı olmayan şehirli olabilir mi? Su katılmamış bir şehirli olarak Nuri Pakdil "dikkat" cümleleri kurar. Sadece bireysel dikkate değil toplumsal dikkate de dikkat çeker. "Herkes soluğunu yığa yığa: bu yoğun enerjisini dönüştürmeli: hepimizi kapsayacak Birlik Bilinci'ne."