Aynı topraklar üzerinde yaşayan aralarında dil tarih ülkü duygu gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluğa millet denir.
Mustafa Kemal Atatürk de Türk milletini "Türkiye halkı ırken veya dinen veya kültür olarak birleşik ve yekdiğerine karşı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve mukadderat ve menfaatleri ortak olan bir toplumsal heyettir." şeklinde tarif etmektedir.
Yukarıda verilen tanımlardan da anlaşılacağı üzere milletler sevinçte ve kederde ortak olan ve aynı hedefler etrafında birleşen insanlardan oluşur.
Bu nedenledir ki tarih boyunca yayılmacı devletler topraklarına göz diktikleri ülkelerin halklarının arasına nifak ayrılık sokarak onları etnik ve mezhepsel temelde ayırmaya bölmeye ve parçalamaya çalışırlar. Osmanlı Devleti'ni parçalamaya çalışan devletler de azınlıklar arasına ayrılık tohumları ekmiş ve bunları bağımsızlık vaadiyle kışkırtarak isyana teşvik etmiştir. Osmanlı Devleti'nin parçalanması bu yolla gerçekleşmiştir.
O dönemde Bulgarların Sırpların Yunanlıların isyan ederek bağımsızlıklarını kazanmaları Ermeniler için de örnek teşkil etmiş ve yayılmacı ülkelerin bağımsızlık vaadine kanan Ermeniler Birinci Dünya Savaşı öncesinde kendi devletine karşı savaşmıştır.
Osmanlı Ermenilerinden devletine sadık olan ve bu kitapta fikir ve düşünceleri kendi ifadeleriyle aktarılan bir grup Ermeni aydını ise devlete sadakatle hizmet etmiş bazıları İstiklâl Madalyası ile onurlandırılmıştır.
Bu kitap Ermeni meselesini tarafsız bir bakış açısıyla ele almakta ve günümüzde yayılmacı ülkelerin faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler konusunda öneriler sunmaktadır.