İletişim bilimleri gerek inceleme alanının genişliği gerekse ortaya çıkış serüveninde metinler arası okumalar ile beslenip gelişen genç bir bilim dalı olarak disiplinler arası çalışmalara açık bir yapıya sahiptir. Bu eser sosyoloji sosyal antropoloji psikoloji felsefe ve dilbilim çalışmalarının kanon metinleri ve ilgili teoriler ekseninde metinler arası okumalar yaparak reklam ve kültür olgularının temas noktalarına değinerek farklı paradigmaların verdiği ilham ile zihinlerimizin kulunçlarını açmaya yönelik bir çabanın ürünüdür. Dolayısıyla reklamın ne olduğu nasıl yapıldığı yaratıcı stratejileri tasarım süreçleri gibi operasyonel işlevlerini anlatan pazarlama iletişimi odağında kaleme alınmış onlarca eserden farklı olarak reklam ve kendisi ile ilgili sosyal fenomenleri ele almak toplumsal bir yaklaşım ile kavramı metinler arası olarak yeniden okumak gibi meşakkatli bir amacı bulunmaktadır.
İnsanın benlik algısı ve var oluş sancısı iz bırakma arzusu ve ölüm korkusu; önce inanç sistemleri sonra doğa bilimleri ardından çağdaş felsefe tarih sosyoloji psikoloji antropoloji ve dilbilime dair soruların arketipleri olarak okunabilir. Bilim içkin olduğu bu motivasyonlarla düşünüldüğünde Foucault'un postmodern düşünce merkezindeki yaklaşımı ile seriler oluşturmak sınırlar belirlemek belirlenmiş bir seriye göre ilişki tiplerini ortaya koymak ve istatikselleştirmekten öte mevzunun katmanlarını anlamak kesişmeleri ve kırılmaları görmek ve kesintiye uğrayan ilişkilerde nelerin filizlendiğini anlama çabasına içkindir. Bu bakış reklam fenomeni ve sosyolojik anlam katmanlarını okuma çabasına ilham olmuştur. Çünkü bu tür bir okuma çabası sürekliliğin görülmesine odaklı çözümleme yoluyla sınırlandırılan indirgenen veya silinmesi istenen tüm "şey"leri görme şansı vermektedir.