Hârzemşahlar Devleti 1097-1231 yılları arasında Hârzem (bugünkü Özbekistan ve Türkmenistan) Aral Gölü'nün güneyinde Ceyhun (Amuderya) Nehri'nin Aral'a döküldüğü deltanın etrafında kurulmuştur. Hârzemşahlar Büyük Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra hem kültürel hem de siyasî mirasçı olarak ortaya çıkmayı başarmışlardır. Devletin ilk yıllarında ülkenin topraklarını genişletip komşu ülkelere korku sarmışlardır. Nitekim Moğolları yenen ilk devlet olup ülkenin dört bir yanına nam salmışlardır.
Ancak Hârzemşahların kendilerini yüksek duvarların arkasında güvende hissederek Moğolları ciddiye almamaları ülkeleri adına çok pahalıya mal olmuştur. Nitekim Otrar valisi İnalcık'ın Moğollara karşı yapmış olduğu hareket yalnızca ülkesinin değil dünya tarihinin de alt üst olmasına neden oldu. Celâleddin Hârzemşah hayatını ülkesini kurtarmak için adamış olsa da onun bütün çabalarına rağmen doğunun en büyük devleti olan Hârzemşahlar Devleti 1230 Yassı Çemen Savaşı ile tarihe karıştı.
Moğol istilası dünya tarihinin en büyük yağma ve tahribat hareketlerinden biri olmuştur. Sadece Hârzemşahlar Devleti üzerinde etkili olmamış aynı zamanda Çin Türkistan Yakın Doğu ve Doğu Avrupa'nın ekonomik ve kültürel yapısını da değiştirmiştir.
Hârzemşahların son sultanı Celâleddin Hârzemşah ne olursa olsun vazgeçmemek yılmadan devleti adına mücadele etmek ve durmaksızın savaşmak yönüyle Türk tarihindeki büyük hükümdarlardan biri olarak yerini almıştır. Büyük Selçuklu Devletinin dağılma süreci ile Moğol istilalarının başlaması arasındaki çalkantılı ancak bir o kadar da kültürel zenginlik barındıran bir devirde hüküm süren Hârzemşahları konu alan Son Kapı Hârzemşahlar ve Moğol İstilası (1097-1231) kitabımız Türk tarihi ile ilgilenen herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir içerik sunmaktadır.