Kafka bu dünyada kırk bir yılı tamamlayamadı. Ölümünün üzerinden yüzyıl geçti ve hâlâ dünya genelinde kendisine ilgiyi canlı tutan ender yazarlardan biridir. Kafka'nın eserleri nicelik açısından standart bir kitaplığın bir rafını bile doldurmaz. Ancak dünya edebiyatında parıldamaya devam eden bir yıldız olması yazılarıyla insanlığın geri planda kalmış problemlerine dokunmayı başarmasındandır. Eserlerinde çağdaş okurun rahatlıkla empati kurabileceği başkaları tarafından yanlış anlaşılma başarmaya çalıştığımız şeyin nafile bir uğraş olabileceği ya da birey olarak devasa kişiliksiz bürokrasi aygıtları karşısındaki çaresizliğimiz gibi hislerle yoğunlaşan yabancılaşma teması ön plana çıkar.
Kafka'nın bu kadar popüler oluşunda yazdıkları haricinde kişiliği de etkili olmuştur. Onun resmini gören okurda ilginç bir yakınlık duygusu peyda olur. Tıpkı en uzun romanı Şato'daki hancının karısının baş karakter K.'ya ilişkin yorumu gibi: "Yürümeyi doğru dürüst beceremeden uzaklara doğru korkmadan ilerleyen küçük bir çocuğu görünce insan kendini tutamaz karışır ona."
Eserleri kırktan fazla dile çevrilen ve dünyanın en çok okunan Almanca yazarı Kafka'nın ironik karakterleri insanî hâllerin sembolleri olarak sanatın her dalında ve birçok farklı alanda yaygın bir şekilde kullanıldı. Hakkında yazılanlar bir kütüphaneyi doldurabilir.
Bu kitap da ölümünün yüzüncü yılında Kafka'yı anmak niyetiyle yazıldı. İçinde kendimin de iki yazısı bulunan kitaba ülkemizin dört bir yanından Kafka üzerine kafa yormuş yazarlar değerli çalışmalarıyla katıldı. Kitabın aşina olmayan okura Kafka'ya ilgi duyma ilhamı vermesini ve tanıyanlara da yeni bakış açıları sunmasını umuyorum.
Fatma Dore