Alişanzâde İsmail Hakkı (Eldem) şiir biyografi roman hikâye tenkit inceleme türlerinde eserler vermiş ve poetik metinlerle anlayışını ortaya koymuştur. Şiirlerinde ve poetik metinlerinde Ara Nesil Dönemi'ndeki eğilimlere elbette Recaizade Ekrem'in poetikasına paralel bir yol takip etmiştir. Bununla birlikte topluluk kurulmadan hemen önce (1891-1894) Servet-i Fünûn sanatçılarına Mektep dergisinde kucak açan Alişanzâde farklı noktalama işaretlerinin (virgüllü nokta gibi) yazın dünyasında yerleşmesi için de çabalamıştır.
Voltaire Charles Paul de Kock Jules Emile Richebour Paul Bourget ve Jean Lorrain gibi isimlerin mütercimi olarak tanınmış Sonnet Triolet gibi yeni nazım şekillerini de Türk edebiyatıyla tanıştırmıştır. Ancak 1927 yılında Charles Baudelaire'den yaptığı Les Fleurs du Mal (Elem Çiçekleri) çevirisi onun edebiyat tarihindeki konumunu ve tercüme konusundaki ustalığını gösteren en mühim çalışmasıdır. Çevirisi bugün de nitelikli Baudelaire çevirileri arasında gösterilmektedir.
Kitap İsmail Hakkı Eldem'in (Alişanzâde) edebî birikimini 'ne'liği ve 'nasıl'lığı ile ortaya çıkarmaya; sanatçı kimliğini edebiyat tarihindeki konumunu; şair-yazar olarak dönemi içinde bir farklılık yaratıp yaratmadığını; hangi sınırlılıklar çerçevesinde "önemsenmesi" gerektiğini nesnel nedensellik ışığında ortaya koymaya çalışmaktadır.
Macit Balık ve Özge Özbay Kara bu çalışmayla İsmail Hakkı Eldem hakkında bilinmeyen yönleri yanlış bilinen bazı küçük noktaları doğrusuyla ortaya çıkarıp onun hayatı edebi kişiliği üzerine yoğunlaşıyor ve edebiyat tarihindeki konumunu tartışıyorlar. Bir şiir kitabı iki hikâye bir tamamlanmamış romanın yanı sıra dergilerde kalmış müstakil şiir ve hikâyelerini de Latin harflerine aktararak Ara Nesil literatürüne yeni bir portre ve güncel okura yönelik eserler kazandırıyorlar.