Sait Faik'in uzun hikâye ile roman arasında gidip gelen eseri Havada Bulut 1946'da Büyük Doğu'da tefrika edilmeye başlar. 1951 senesinde kitaplaştırılan eserde hikâyeler konu ve kişilerle birbirine teyellenir. Sait Faik Havada Bulut'ta genelevlerden pastanelere kahveci çıraklarından falcı matmazellere kadar geniş bir yelpazedeki karakter çeşitliliğiyle insan ve topluma dair en yakıcı duyguları yalın bir şekilde dile getiriyor.
"Sabahleyin bitkilerle dolu kimsenin kimseye hürmet etmediği kimsenin kimseyi hürmete layık bulmadığı istismar edenin çalanın zengin ve bahtiyar olduğu esnafının azgın zenginin deli haris egoist gaddar fakirinin kayıtsız sersem olduğu bir şehirde; işin kötüsü sensiz oldukça kirli bir yatakta uyanıyorum. Ama sevgilim olacak büyük hayaller kuruyorum."
"Büyük Hulyalar Kuralım" adlı hikâyeden