Yaşam ve geçim derdine düşmüş ebeveynler ve içinde yaşadıkları toplum tarafından kendilerine teknoloji-merkezli bir dünya sunulmuş bir gençlik kitlesi ile karşı karşıyayız. Tarihte benzerine rastlanılmayan bu gençliğin sorunları her geçen gün farklılaşmakta ve çığ misali artmaktadır. Bir taraftan onlarda şiddet eğilimi depresyon anksiyete bozukluğu eşcinselliğe yönelim ve intihar gibi psikolojik sorunlar geçmişe nisbeten büyük bir artış gözlenirken diğer taraftan onların ahlakî yapısında olumsuz yönde bir değişim söz konusudur. Ünlü Psikolog Twenge 1990'lı yıllarda genç yaşta olanların narsisizm ve bencillik-merkezli sorunlar nedeniyle depresyon ve kaygı düzeyleri yüksek bir nesil olduğunu iddia etmişti. Ancak cep telefonlarının hayatımıza yoğun bir şekilde girmesi toplum içinde adeta bir şok dalgası meydana getirdi. 2012 yılından sonraki araştırma verileri bize gösterdi ki bu şok dalgasının doğal bir sonucu olan sanallık genç neslin birçok duygu ve düşüncesini öldürdü ve başta sanal bağımlılık olmak üzere pek çok farklı psikolojik ve sosyal problemlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Bugünlerde büyüğüyle küçüğüyle tüm toplum sanki sanal bir dünyaya daldı ve artık bir matriksin veya bir cam fanusun içinde yaşamaktadır. Bu soruna bir nebze olsun çözüm bulma arayışında olan yayınevimiz; başta deizm narsizm sanal bağımlılık ve sanallıkla mücadeleye ışık tutan ciddi bir çalışmayı siz okuyucularına sunmaktan övünç duyar.