"Bu övgüye değer kitap öyle taşkın bir denizdir ki zahiri hakikat gemileri ve sonsuz marifetle dopdolu; bâtını ilahî sırların açığa çıktığı mücevherlerin saklandığı binlerce mamur evi (Kabe'si ariflerin gönülleri) olan bir şehir ve yüz taşkın denizi dürmüş bir gemidir."
Lâmiî Çelebi'nin kaleme aldığı Anadolu sahasında yazıldığı bilinen ilk Türkçe sûfî tabakât kitabı Fütûhu'l-Mücâhidîn Molla Câmî'nin Nefehâtü'l-Üns min Hadarâti'l-Kuds kitabının ilaveli tercümesidir. Eserin yazılış tarihi olan 1521 yılı Kânûnî'nin Belgrad Zaferi'ne denk düştüğü için Lâmiî eserini Kânûnî'ye takdim etmiştir. Tercüme‑i Nefehâtü'l‑Üns adıyla meşhur olmuş bu eser tarikat erbabının ve hakikat ashabının yaşantısını ve onların tarihsel kişiliklerini sade bir dille aktarırken makamlarını kerametlerini ve hâllerini anlatır.
Lâmiî Çelebi Câmî'nin Nefehâtü'l-Üns'ünü hem metin hem derkenar eklemeleriyle zenginleştirmiştir; özellikle Anadolu coğrafyasında yaşayıp gerek fikrî gerek irşadî faaliyetlerini burada sürdürmüş dolayısıyla Molla Câmî'nin eserinde yer almayan 35 sûfîyi eserine eklemiştir. Bu tercüme-telif eser sayesinde "Câmî‑i Rûm" olarak ünlenen Lâmiî Çelebi sûfî tabakât geleneğinin öncülerinden biri olarak Anadolu sahasında oldukça önemli eserlerin vücuda gelmesini sağlamıştır.
Eserinin gerçek âşıkların kalplerine sevinç vermesini ve kendisinin hayırla yâd edilmesini dileyen Lâmiî Çelebi tasavvuf literatürüne çok önemli bir katkıda bulunmuş; "aynı ilahi kaynaktan beslenen değirmenin farklı çarklarından akan su misali herkesin kendi meşrebine uygun feyz mertebesinden nasiplenmesine" vesile olmuştur.
Ketebe Yayınları olarak titiz bir edisyon ve tasarım sürecinin akabinde bu kıymetli eseri okuruyla buluşturmakla iftihar ediyoruz.