Spinoza'nın Etika'sı bir eylem etiği değildir çünkü hep eylemde konumlanamayacağımız için onu uygulamakta pek zorlanırdık. O bir güç etiği de değildir çünkü hiçbir güç mutlak olamaz; öyle ki doğanın tamamıyla karşı karşıya kaldığımızda ne yaparsak yapalım düzenli olarak bir kenara savruluruz. O bir neşe etiği de değildir çünkü böylesi tamamen yararsız olurdu; hiçbir felsefeye gerek duymadan her insan zaten neşeyi arar. Öyleyse bu neyin etiğidir? O her şeyden önce bir özgürlük etiği diye adlandırılabilir; çünkü etik sonuçta üzerimizde uygulanan belirlenimlerin yardımıyla özgürlüğü var etmeye yönelik bir yöntemdir. Bu açıdan Etika varoluş koşullarını öyle yapılandırır ki nedenler ve sonuçlar oyunu insan için yaşamın her olayında tekil bir varoluş tarzı icat ederek hep daha fazla özgürleşmesinin yolu olur. Bu sonra bir yüce mutluluk etiğini de devreye sokar... Yüce mutluluk dünyayla ilişkimizi sonsuzca doyurucu kılan zorunlulukla bir bağ kurarak her şeyi eylemi tutkuyu neşeyi ve kederi kavratır... İmgelemimizin içinden geçerken ortaya çıkardığı sınavlardan başka sınav yoktur ve bu geçişler eylemimiz bu sınavlar gücümüz bu duygular neşemizdir.
Maxime Rovere