Safa anlatmak icin yazmıyor. Örmek için tutuyor kalemi. Örülü belleğin kılcallarında iğne uçlarında geziniyor. Tek bir boşluk kalsın istemiyor. Yarı aforizmalar onun pasajlarına bir imgeden düşüyor en çok. İmgeler yaslı prenseslerin ilk göz ağrısı olmaktan çıktı. Şölen geceleri eskisi gibi şatafatlı değil. Apoptosis ahşabı oyulmuş bir bankın üzerinde oturan o son halka sesleniyor. Kelimeler ise bu seslenişin yalnızca gölgesi.
Serdar Aydın