İngilizcenin eğitim dili olarak kullanılmasının artması ve nüfus hareketliliği nedeniyle dünyanın farklı yerlerinde ikinci veya ek bir dil aracılığıyla öğrenme çok yaygın hale geliyor. Bu durum çok dilliliği özü olarak kabul eden özel bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır. Pedagojik bir uygulama olarak diller arası geçişlilik öğrencinin tüm dil repertuvarından gelen kaynakları kullanarak okul bağlamlarında dil ve içerik yeterliliklerini geliştirmeyi amaçlayan kuramsal ve öğretim uygulamasına yönelik bir yaklaşımdır.
Pedagojik bir uygulama olarak diller arası geçişlilik öğrenci merkezli olup öğrenciler tarafından kullanılan tüm dillerin desteklenmesini ve geliştirilmesini destekler. Dil ve içerik öğrenimi esnasında diller arasındaki sınırları belirsiz hale getirerek üstdilbilgisel bilincin gelişimini teşvik eder. Bu kitap pedagojik bir uygulama olarak diller arası geçişliliğin dil ve alan derslerinde nasıl uygulanabileceğine ve azınlık dillerinin korunması ve tanıtılması açısından nasıl değerli olabileceğine göz atmaktadır.