Payitaht İstanbul...
Sultan II. Abdülhamit rejimine 1908 saray darbesiyle son verilmesinin ardından sert muhalifler İttihat ve Terakki Fırkası'nı Türk siyasi tarihine şerefle yazılan bir inkılap olarak göğe çıkarmışlardı.
Muhbirlerin ihbarıyla sürülen hapse atılan işinden edilen insanların yaşadığı bu rejimde şair Tevfik Fikret'in deyimiyle "asrın emellerinin ruhuyla bolca özgürlük huzur ve aydınlık getireceği" düşünülen yeni yönetimin hayal kırıklığı yaşatması uzun sürmemişti.
İttihat ve Terakki ülkenin zayıflamasına karmaşaya sürüklenmesine ve toprak kaybetmesine sebep olan köylüyü kalkındıracak ve ağaların zorbalığına son verecek atılımları yapamamıştı. Yerli ve yabancı sermayenin sömürüsü altında inleyen esnafın ve işçilerin ilacı olamamıştı. Tam anlamıyla millet 'düş kırıklığı' yaşıyordu.
Şair Tevfik Fikret'in ifadesiyle "Bir uğursuz dönem yine çiğnenmiş yeminler unutulmuş ve sözler tutulmamıştı. Kanun tepelenmişti!"