Hadis şerhlerinin bir taraftan önceki ilmî mirasın aktarılmasına diğer taraftan da ilmin yeniden üretilmesine imkân veren dinamik bir karaktere sahip oldukları bilinen bir husustur. Bu bakımdan aslında şerhlerde bir taraftan ilk dönemin izlerine tartışmalarına rastlanmakta öte taraftan bu bilgilerin ilk dönem tartışmalarına ışık tuttuğuna şahit olmaktayız. Şerh kitaplarının salt yorumsal içeriğe sahip tekdüze eserler olmadığını ve ilmî açıdan dinamik bir yapıya sahip olduğunu gösteren bir diğer dikkat çeken husus ise şârihlerin itikâdî konularla ilgili rivayetleri şerh ederken görüşlerine katılmadıkları kişi veya gruplara karşı bazen de sert bir üslup kullanmak suretiyle onları tenkit etmeleridir. Bu yönüyle bakıldığında şerhlerde reddiye niteliğinde ciddi açıklamaların olduğu görülmektedir. Bu da bizi aslında tam olmasa da kısmen şerhlerin de bir yönüyle Ehl-i Hadis'in red literatürü arasında sayılabileceğini göstermektedir.