Bu eser bir çiçeğe benzetilebilir. Bir çiçek bir dala bir dal bir gövdeye o gövde bir toprağa bağlıdır. Bir çiçeği anlamak için o ağacı o toprağı bilmeye muhtacız.
Frenk'in ilmi bize usul gösterir. Fakat Türk'ün ruhunu anlatamaz. Nitekim Frenk'in sanatı da bize yalnız teknik öğretir. Türk'ün zevkini duyurmaz.
Şiirlerimizi bu memleketin ufkundan bu memleketin yaşadığı hayattan almaya başladığımız gün milli edebiyat teessüs etmiş demektir.
Şiir ve sanat tembel harcı bir iş değildir. Gençlerin vazifesi zekalarını beslemektir.
Edebiyat hayattaki güzellikleri keşf için halka doğru gitmelidir fakat asla halk için olmamalıdır.
Her milet fertlerinin fedakarlığı ile yaşar.
İmanımız var İstikbal Türk'ün ve Türkçenindir.