Onsuz bir yaşamla şiddetli yağmurun altında ezilen çimler gibi kökün dışarı çekilir. İki âşığın arasındaki duyumsamalar tanrısal bir yücelikle baş verir tanrılara yakışır bir aşk doğar sonunda.
Uzun ve bilinmeyen bir yolculuğun ilginç öyküsü olan bu roman gemi adamlarıyla geminin ve denizin gerçekçi düşsel birlikteliklerini giz dolu bir aşk serüveninin trajik sonunu ve albatroslarla gemi kaptanının örtüşen yazgısını anlatır.
Her biri kimi zaman yüreğindeki çalkantıyla okyanusun dev dalgalarının arasında devinirken bir adım uzakta kara ve sevgilinin kucağı olduğunu düşünerek yaşarlar. Bazen de yanılsamalar örümcek ağı gibi sarıp bırakır onları okyanusun üşüten karanlık yalnızlığına.
Çalkantı mitolojik ve söylencesel Rüzgârlar Kralı Aiolos'un kızı Alkyone ve Sabah Yıldızı'nın oğlu Keyks'in sonsuz aşkına da tanıklık etmektedir.
"S'ler çizerek havalandı Keyks kanat açtı sevgilisi Alkyone'ye doğru nasıl da tanıdıktı dalgaların üstünde durmaya çalışan masmavi gözler selamladı yanından uçup giden o yorgun acemi albatrosu..."