Beyazdaki Kara kuşaklar arası mobiliteyle ilgili olduğu kadar kırsal yaşamın yok oluşuyla da ilgili bir roman. Alfred'in bekçilik yaptığı Albion Parkı adeta romanın başka bir karakteri. Park İngiliz geleneğini geçmişi temsil ediyor. Alfred yabancıların olmadığı eski güzel günler'den özlemle söz ediyor. Pastoral İngiltere yerini şehirleşmiş çok kültürlü çağdaş İngiltere'ye; suşi barların kaldırım kafelerinin renkli derililer'in yeni yetmelerden oluşan çetelerin dünyasına bırakmıştır. Bu yeni dünyada Alfred gibilere yer yoktur.
Maggie Gee bu dikkate değer romanında gündelik banliyö yaşamındaki çeşitli etnik grupları ilgilendiren belalı bir konuyu ele alıyor ve onu yumuşak (....) ve korkutucu bir tazda işliyor.