Bu kitapta Latin Amerika'daki devrimci harmanlamanın tikel ancak etkili bir yönü yerli mücadeleleri üzerinde duruluyor. Söz konusu mücadele ve deneyimlerin "kimlik/kültür" sorunlarının ön plana çıkartıldığı post-modernist parçalanmayı inkâra uğratmada önemli bir rol oynayabileceği kanısındayız.
Altını çizmek gerek: özellikle Zapatista deneyiminin. Çünkü onlar "kimlik"i (ve onun besleyicisi kültürü) matematiksel bir özdeşlik ya da yalıtılmış dondurulmuş bir "sabite" olarak değil "YDD dünyasına"na karşı bir reddiyeye dayanan tek bir "Hayır" etrafında yüzlerce "Evet"in birleşebileceği dinamik devrimci bir süreç olarak ele alıyorlar.
"Hayır!"daki "Yetti Artık!"daki kararlılık ve şiddetin farklı "Evet"ler arasındaki uyum ve karşılıklı anlayışı besleyeceğinin bilincindeler. Ezilenlerin farklılıklardan vazgeçmeyen birlikteliğinden yanalar. Lacandone ormanlarında Maya gençlerinin bir yandan geleneksel şifalı bitkileri kullanmayı öğrenirken bir yandan Immanuel Wallerstein'ın tezlerini tartıştıklarını görmek ne yalan söyleyelim etkiledi bizi...