Bir Gavras filmiyle geçtim tankların arasından
Kucağımda erimiş etleriyle bir yahudi çocuk
"Amen" düğümlü dilinde kimyasal ölçümlü barış
ve kanlı kampları perdeleyen kutsal buhur
Yüzümde yakıcı sessizlik alazlar ve soğuk.
Yüzüm kesildi. Kekik kokulu sularla yıkanan yüzüm
Eğildim / Paçavralara tutunan bedeni devrildi göğsüme
kemiklere tutunmuş boz derisiyle.
Neresindeyim dünyanın.
Koyunkoyuna mı bu lav bu çimen
Nüfusa kayıtlı bir duvarım sanki
Bir taşım otobüslere binip inen.
İçimde derin yorgunluk. / Mardinli Şemse
-güzeller güzeli / gül kırığı-
Ellerim kırılsın. Oturmuş şiir yazmışım recm üstüne
Bu kurt düşmüş derin kesik
Şiirle emlenir mi bu yara.
Yaşam takılmış ağzıma yine de
İnfazı ertelenen bir mahkum gibi bağlıyorum
Günübirlik sevinçleri çıkmaz sokaklara.